İmplantsız Omurga Ameliyatları

Omurilik Platin Ameliyatı Riskleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Omurilik platin ameliyatı, omurgadaki ciddi bozulmaları, kaymaları veya kırıkları düzeltmek ve sinir dokusuna olan baskıyı azaltmak için yapılan karmaşık bir cerrahi girişimdir. Bu ameliyat sırasında omurları sabitlemek için titanyum vida, rod, plak veya kafes gibi materyaller kullanılır. Amaç; omurganın dengesini yeniden kurmak, ağrıyı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Ancak her büyük cerrahi işlemde olduğu gibi bu ameliyatın da belirli riskleri vardır. Bu riskler, cerrahi tekniğe, hastanın yaşı, kemik kalitesi, sigara kullanımı ve genel sağlık durumuna göre değişir.

Ameliyatın Amacı ve Uygulama Alanları

Omurilik platin ameliyatı; skolyoz, bel kayması (spondilolistezis), dar kanal (spinal stenoz), travmatik kırıklar veya tümör sonrası stabilite kaybı gibi durumlarda uygulanır. Amaç, omurlar arasındaki stabiliteyi yeniden kazandırmak ve omurilik basısını ortadan kaldırmaktır. Ortopedist veya beyin cerrahı, hastanın film, MR ve BT sonuçlarına göre hangi seviyelere platin yerleştirileceğini planlar. Kullanılan materyaller genellikle biyouyumlu titanyum alaşımlardır ve vücut tarafından reddedilmez.

Omurilik Platin Ameliyatında Genel Riskler

Her cerrahi girişim belli riskler taşır. Ancak omurga ve omurilik gibi hayati yapıların yakınında yapılan operasyonlar, ek dikkat gerektirir. Omurilik platin ameliyatının temel riskleri şunlardır: enfeksiyon, kanama, sinir hasarı, BOS kaçağı, vida veya rod gevşemesi, kaynamama (psödoartroz), komşu seviye dejenerasyonu, anesteziye bağlı komplikasyonlar ve kalıcı ağrı. Bu risklerin oranı %1 ila %10 arasında değişebilir; bazıları geçici, bazıları kalıcı olabilir.

Nörolojik Riskler (Sinir veya Omurilik Hasarı)

Omurilik ve sinir kökleri cerrahi alanın hemen yakınındadır. Bu nedenle ameliyat sırasında sinir dokusuna doğrudan temas, baskı veya çekme sonucu duyu kaybı, güçsüzlük veya felç gibi nörolojik sorunlar gelişebilir. Bu durum oldukça nadir görülür, ancak en ciddi komplikasyonlardan biridir. Günümüzde intraoperatif nöromonitörizasyon kullanılarak omurilik aktivitesi sürekli izlenir ve risk minimuma indirilir. Cerrahi sonrası erken dönemde görülen geçici uyuşma veya karıncalanmalar genellikle birkaç hafta içinde düzelir. Kalıcı sinir hasarı oranı oldukça düşüktür, ancak sıfır değildir.

Bunu okuyabilirsiniz >>>  Plantar Fasiit ve Kalkaneal Spur veya Topuk Dikeni

Enfeksiyon ve Yara Sorunları

Platinli omurga ameliyatlarının %1-4’ünde enfeksiyon riski bulunur. Yüzeyel cilt enfeksiyonları genellikle antibiyotikle kontrol altına alınabilir. Ancak derin implant enfeksiyonları ciddi tedavi gerektirir. Şiddetli ağrı, kızarıklık, yara yerinden akıntı ve yüksek ateş enfeksiyonun erken belirtileridir. Risk faktörleri arasında diyabet, sigara, uzun operasyon süresi, obezite ve düşük bağışıklık sayılabilir. Bu riski azaltmak için ameliyat öncesi kan şekeri dengelenmeli, operasyon süresi optimize edilmeli ve hastaya profilaktik antibiyotik verilmelidir.

Omurga dokuları yoğun damar yapısına sahiptir. Ameliyat sırasında veya sonrasında aşırı kanama gelişebilir. Ameliyat sonrası hematom (kan birikmesi) oluşursa sinir köklerine bası yapabilir. Böyle durumlarda acil yeniden girişim gerekebilir. Ayrıca uzun süre yatmak, damar içinde pıhtı (derin ven trombozu) oluşumuna zemin hazırlar. Bu pıhtı akciğere giderse hayati risk oluşturur. Erken mobilizasyon, kan sulandırıcı ilaçlar ve varis çorapları bu riski azaltır.

Omuriliği saran zarın (dura mater) cerrahi sırasında istemeden açılmasıyla beyin-omurilik sıvısı (BOS) dışarı sızabilir. Bu durumda hastada ayağa kalkınca artan, yatınca azalan baş ağrısı oluşur. Küçük kaçaklar kendiliğinden veya birkaç gün yatak istirahatiyle kapanabilir. Büyük kaçaklar ise tekrar cerrahiyle onarılabilir. BOS kaçağı genellikle geçicidir, ancak dikkat edilmezse enfeksiyon riskini artırabilir.

Ameliyat sonrası kemiklerin birbirine tam olarak kaynamaması durumuna psödoartroz denir. Bu durumda ağrı devam edebilir veya platin zamanla gevşeyebilir. Sigara, D vitamini eksikliği, osteoporoz ve kötü beslenme en önemli nedenlerdir. Kaynamamanın önlenmesi için ameliyat sonrası protein, kalsiyum ve D vitamini açısından zengin beslenme önerilir. Gerektiğinde kemik greftleri veya biyolojik kaynama destekleri kullanılabilir.

Füzyon yapılan bölgede omurlar sabitlendiği için üst veya alt seviyelerde yük dağılımı değişir. Bu durum yıllar içinde komşu seviyelerde yıpranma ve disk bozulması oluşturabilir. Yeni ağrı veya hareket kısıtlılığı gelişebilir. Bu riski azaltmak için füzyon uzunluğu mümkün olduğunca kısa tutulmalı, hastanın postürü düzeltilmeli ve kilo kontrolü sağlanmalıdır.

Bunu okuyabilirsiniz >>>  Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavileri

Omurilik platin ameliyatı uzun süren bir işlemdir. Anestezi altında kalma süresine bağlı olarak kalp ritim bozuklukları, tansiyon düşüklüğü, solunum problemleri, alerjik reaksiyon veya akciğer komplikasyonları görülebilir. Anestezi uzmanı, hastanın geçmiş sağlık durumunu ve kullandığı ilaçları değerlendirerek bu riskleri minimize eder. Kronik kalp, akciğer veya diyabet hastalarının önceden detaylı hazırlık yapması önemlidir.

Ameliyat sonrası kesi bölgesi ve kaslarda ağrı beklenir. Ağrının şiddeti ameliyatın büyüklüğüne göre değişir. Modern ağrı kontrol protokolleriyle bu durum yönetilebilir. Ancak bazı hastalarda uzun süren kas spazmları veya kronik ağrı sendromu gelişebilir. Fizik tedaviye zamanında başlanması, ağrının kronikleşmesini önler. Yürüyüş, core kaslarını güçlendirme egzersizleri ve postür düzeltme hareketleri rehabilitasyonun temelidir.

Ameliyat sonrası ilk günlerde yatak istirahati gerekir; ancak uzun süre yatmak risklidir. Doktorun izniyle yavaş yürüyüşlere başlamak, dolaşımı düzenler. Hastanın yara bölgesini temiz tutması, pansumanı düzenli yaptırması gerekir. 38°C’nin üzerindeki ateş, akıntı, artan ağrı, bacakta şişlik veya yeni uyuşma durumlarında hemen doktora başvurulmalıdır. İlk haftalarda ağır kaldırmaktan, ani dönme ve eğilme hareketlerinden kaçınılmalıdır.

Ameliyat öncesinde bazı basit ama etkili önlemler komplikasyon oranlarını azaltabilir. Sigara ameliyat öncesi en az 1 ay önce bırakılmalıdır; çünkü nikotin kemik kaynamasını yavaşlatır. Kilo fazlası varsa diyetisyen desteğiyle vücut kitle indeksi düşürülmelidir. D vitamini ve kalsiyum eksikliği giderilmeli, kan şekeri dengelenmelidir. Ayrıca hasta, kullandığı ilaçları (özellikle kan sulandırıcıları) cerrahına bildirmelidir. Bu hazırlıklar ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırır.

Ortopedistin Görüşü Neden Önemli?

Omurilik platin ameliyatı kararı basit bir röntgenle verilmez. Her hastanın omurga yapısı, kemik yoğunluğu ve genel sağlık durumu farklıdır. Bu nedenle bir ortopedist ya da beyin cerrahı tarafından ayrıntılı muayene yapılması gerekir. Gereksiz cerrahilerden kaçınmak, doğru seviyeyi belirlemek ve uygun teknik seçmek riskleri büyük oranda azaltır. Ayrıca ortopedist, ameliyat sonrası takiplerde platinlerin durumunu düzenli olarak kontrol eder.

Bunu okuyabilirsiniz >>>  Omurga Sağlığı ve Duruş Bozuklukları

Ameliyat sonrası iyileşme kişiden kişiye değişir. Genellikle 3-6 ay içinde kemik kaynaması tamamlanır. Platinler ömür boyu kalabilir, çoğu durumda çıkarılması gerekmez. Ancak mekanik rahatsızlık, enfeksiyon veya kaynamama varsa platin revizyonu gerekebilir. Düzenli röntgen ve MR kontrolleriyle omurga durumu izlenir. Egzersizlere ara verilmemesi ve doğru postür alışkanlıkları kazanılması, uzun vadeli başarıyı artırır.

Hafif omurga eğrilikleri veya stabil kırıklar bazen ameliyatsız yöntemlerle de tedavi edilebilir. Fizik tedavi, egzersiz, kilo kontrolü ve ağrı yönetimiyle birçok hasta ameliyata gerek kalmadan yaşam kalitesini koruyabilir. Ancak sinir basısı, ilerleyici felç bulgusu veya omurga dengesizliği varsa cerrahi zorunluluk haline gelir. Bu karar, her zaman ortopedist ve hasta birlikte alınmalıdır.

Her ameliyat öncesi olduğu gibi, hastanın tüm riskleri anlaması gerekir. Platin ameliyatı mucizevi bir çözüm değildir; ağrıyı tamamen yok etmeyebilir, ancak fonksiyonel kapasiteyi artırır. Gerçekçi beklenti, memnuniyet oranını yükseltir. Ortopedistiniz size olası sonuçları, riskleri ve iyileşme süresini ayrıntılı biçimde açıklamalıdır. Soru sormaktan çekinmeyin; süreç ne kadar şeffaf olursa, sonuçlar da o kadar başarılı olur.

Omurilik platin ameliyatı, doğru endikasyonla ve deneyimli bir ekiple uygulandığında yüksek başarı oranına sahip bir işlemdir. Ancak risklerin farkında olmak, hem hasta hem hekim için önemlidir. Sinir hasarı, enfeksiyon, kanama, kaynamama veya pıhtı gibi komplikasyonlar, iyi bir hazırlık ve dikkatli takip ile yönetilebilir. Sağlıklı beslenme, sigarasız yaşam, egzersiz ve düzenli kontroller uzun vadede başarıyı pekiştirir. Her hasta farklıdır; bu nedenle ameliyat kararı ve sonrası süreç kişiye özel planlanmalıdır.

Bu makale bilgilendirme amacı taşır. Tıbbi tanı veya tedavi önerisi yerine geçmez. Belirtileriniz varsa mutlaka bir ortopedist ya da beyin cerrahına başvurunuz.

WhatsApp
WhatsApp