Kamburluk ya da Duruş Bozukluğunun Tedavisi Scheuermann Hastalığı PIN
Omuzların Öne Doğru Düşük olması ya da Kamburluk
Kamburluk ya da Duruş Bozukluğunun Tedavisi Scheuermann Hastalığı PIN Omurganın kamburluk (kifoz ) şeklinde ortaya çıkan deformiteleri omurganın yan profilinde denge kaybı,ağrı yürüyüşün etkilenmesine ve komşu segmentler ve sinirsel yapıların etkilenmesi gibi olumsuzluklara yol açabilir. Kamburluğu tanımlarken herkes tarafından kabul görmüş açısal sınırlar olmasa da bel bölgesinde ortalama 60° (40°-80°) lordoz ve sırt (torakal ) bölgesinde ortalama 35°(20-50) kamburluk açısı normal olarak kabul edilebilmektedir.
Anormal sırt kamburluğu 50° ve üzeri eğrilikler genellikle altta yatan yapısal bir problemle ilişkili olmadan daha çok duruş bozukluğu kaynaklı bozukluklar olarak karşımıza çıkmakta. Kendi kendini sınırlayan selim seyirli bu problem egzersiz ve postürel farkındalık terapileriyle kolaylıkla çözülebilmektedir.
Yapısal kifotik (kamburluk) deformiteler daha ayrıntılı değerlendirme gerekmektedir. Scheuerman hastalığı ergenlerde gözlemlediğimiz en yaygın yapısal kifotik (kamburluk )deformite eğrilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Scheuermann hastalığı ilk olarak 1920 lerde tanımlamış. Hastalığın tanısı yuvarlak sırt ile birlikte radyolojik olarak omur cisimlerinde kamalaşma ile birlikte son plaklardaki düzensizlikler ile konulmuş. Sorensen sonrasında hastalığın ayırt edici özelliği olan peşpeşe 3 vertebrada 5° den fazla öne doğru kamalaşma tanımını yapmıştır. Schmorl da kendi adıyla anılan disklerin omur cisimleri içine olan fıtıklaşmaları yani ‘’Schmorl Nodülü’’ tanımı yapmış ve Scheuermann hastalığında yüksek oranda omur cisimleri ön tarafında sıklıkla görüldüğünden bahsetmiştir.
Hastalığın sebebi net olarak bilinmemektedir. Endokrinolojik,genetik, kollajen yapı problemleri gibi bir çok nedenin etken olabileceği bildirilmektedir.Hastalığın 2 temel sınıfı bulunmaktadır. Bunlar daha sık görülen ve torakal Scheuermann (tip 1) ve torakolomber (tip 2).Tip 2 torakolomber yani tip 2 daha az sıklıkla görülmekle birlikte eğrilik bu alt tipte daha fazla ilerleme ihtimali mevcuttur. Scheuermann genelde ergenlik öncesi dönemde başlar ve yaklaşık 16 yaşına kadar devam eder. Adölesan idiyopatik skolyozdan sonra ergenlik döneminde en sık görülen omurga deformitesi olarak karşımıza çıkar. Erkek adölesanlarda kız adölesanlara göre daha sık olarak görülmekle birlikte toplumdaki sıklığı için %0,4-%8 arasında değişen oranlar bildirilmiştir.
Hastalığın tanısı koyarken vertebra kolon ön ve yan grafiler çekilmeli. T3-T12 arası açı ölçülerek kifoz yani kamburluk açısı belirlenmeli. Yaşla birlikte normal kifozun biraz artabileceği ve kadınlarda biraz daha yüksek derecelere çıkabileceği unutulmamalıdır.
Hastalar genellikle dış görünüş bozukluğu şikayeti ile başvururlar. Bir başka nispeten daha az rastlanılan bir şikayet olarak ağrı ise genellikle eğriliğin tepesine lokalize uzun süre oturma ya da egzersizle ortaya çıkabilir. Eğriliği 100° ve üzerinde olanlar ile eğriliğin tepesinin T1- T8 arası olduğu durumlarda restriktif akciğer hastalığı gelişebileceği belirtilmiştir.
Tedavi
Tedavi yöntemi olarak cerrahi olmayan yöntemlerin yanında ileri derece 70° den büyük eğriliğe sahip adölesanlarda cerrahi önerilmektedir. Sırt ağrıları herhangi bir konservatif tedaviye yanıt vermeyen ve ileri derece eğrilikleri olan erişkinlerde de cerrahi endikedir. Korse tedavisi ile ilgili elimizde yeterli kanıt düzeyine sahip çalışmalar bulunmadığı için korse tedavisinin prognozu hakkında bilgi vermek doğru olmayacaktır.