İçerik Bilgisi
Ayak Bileği
Ayak ve Ayak Bileği Ortalama bir insan yaşamı boyunca 100.000 milin üzerinde yürür. Bir insanın yaşamı boyunca bu mesafeyi yürümesi için ayakları güçlü ve kararlı olmalıdır. Yürüme ve koşmanın sürekli etkisiyle, ayaklar ve ayak bilekleri insan vücudunun en sık yaralanan bölgelerinden bazılarıdır. Ayak bileği ve ayak ağrısı oldukça yaygındır.
Hayatınızın bir döneminde topuk, ayak bileği veya ayak ağrısı yaşayabilirsiniz. Neyse ki, tüm ayak bileği ve ayak ağrılarının %95’inden fazlası zamanla kendiliğinden iyileşir. Bu bölüm, ayak ve ayak bileğinin temel anatomisini anlamaya ve ayak bileği ve ayak ağrısını azaltmanın en hızlı ve etkili yöntemlerini anlamaya yardımcı olacak bilgileri sunar.
Ayak Bileği Semptomları
Ayak bileğinin merkezi, talus adı verilen kemiktir. Talar kemiği geniş bir kıkırdak kaplamaya sahiptir, bu da ayak bileğinin büyük bacak kemiği olan tibia kemiğinin kıkırdak üzerinde sıkışmasına izin verir. Bu iki kemik bir araya geldiğinde ayak bileği eklemi oluşur. Ayak bileğinin dış tarafında, ince ve küçük bir kemik olan fibula bulunur. Bu kemik, tibianın dışa kaymasını engellemeye yardımcı olur.Talus kemiği üzerinde herhangi bir kas yapışma yeri yoktur.
Ayak bileği eklemi stabilitesi, bu kemiklerin ayak bileğinin ileri geri hareket ederken merkezi talar kemiğini yerinde tutma yeteneğine bağlıdır. Ayak tabanı yere düz basıldığında eklem daha kararlıdır. Ancak ayak parmakları aşağıya doğru işaret ettiğinde, ayak bileği kararsız hale gelir çünkü ayak bileğinin kemik stabilizatörleri arasındaki mesafe daha büyük hale gelir. Bu nedenle, ayak parmakları işaret edildiğinde ayak bileği daha da fazla bağlara dayanır. Bağlar kemiklerden daha “yumuşaktır”, bu nedenle ayak parmakları işaret edildiğinde ayak bileği burkulmasına daha savunmasız hale gelir.
Bir ayak bileği burkulduğunda genellikle ayak parmakları aşağıya işaret edildiğinde olur. Ancak ayak bileği herhangi bir pozisyonda iken burkulabilir. Ayak bileğini yerinde tutan altı büyük yumuşak doku yapısı vardır. Bunların dördü ayak bileğinin dış kısmında bulunur ve hepsi fibulaya bağlanır. Bu nedenle, bu dört bağın hepsinde “fibula” kelimesi vardır. Ayak bileği burkulmalarında en sık yırtılan bağ, Ön (ön anlamına gelir) Talo-Fibular Bağ veya kısaca ATFL olarak adlandırılır. Bu, ayak bileği burkulmalarında en sık yırtılan bağdır. İkinci en sık yırtılan bağ, topuk kemiğini fibulaya bağlayan Calcaneo-Fibular Bağdır. Üçüncü bağ yine fibulayı talağın arka kısmına bağlayan Arka (arka anlamına gelir) Talo-Fibular Bağdır. Fibulaya bağlanan dördüncü bağ, fibulayı tibiaya bağlayan Tibiofibular Sendesmotik Bağdır. Ayak bileğinin hemen önündeki yumuşak doku, ayak bileği eklemi kapsülüdür ve ayak bileğini diğer bağlarla birlikte öne kaymasını önler. Son stabilizasyon bağı, ayak bileğinin iç kısmındadır. Bu bağ Yunanca harfi delta gibi üçgen bir şekil oluşturduğundan Delta Bağ olarak adlandırılır. Delta bağı (deltoid ligaman) iç tibiyayı talağa bağlar.
Bazen ayak bileği çevresindeki kemikler kırılabilir. Genellikle daha küçük dış kemik olan fibula kırılır. Ancak daha büyük kuvvetler ayak bileğine uygulandığında hem fibula hem de tibia kırılabilir. Ayak bileği çevresindeki kemikler kırıldığında, ciddi instabiliteye neden olabilir ve hatta ayak bileği eklemi çıkabilir. Bazı durumlarda ayak bileği hafifçe yerinden oynar, bu duruma subluksasyon denir. Bir doktor kırık veya çatlak teşhisi koyarsa, ayak bileği eklemi gerçek veya potansiyel olarak yerinden çıkma temel alınarak cerrahi önerisi yapabilir.