Skolyoz Cerrahisi ile Hareket Kısıtlılığı
Spinal deformiteler içerisinde en çok rastlanan rahatsızlık skolyoz olarak bilinir. Özellikle ilerleyen evreleri ile son derece ciddi bir duruş bozukluğuna sebep olur. Sadece duruş bozukluğu değil skolyoz aynı zamanda çok çeşitli rahatsızlıkları beraberinde getiren bir omurga eğriliği hastalığıdır. Tedavi edilmediği sürece ya da hastalık durdurulmadığı sürece her zaman ileriye doğru gider ve en son cerrahi müdahale yapılması gerekir.
Skolyoz Nedir?
Omurga üzerinde ciddi duruş bozukluklarına neden olan skolyoz omurganın yapısal durumunu tamamen değiştirir. Bu yapısal bozukluk genel olarak çok çeşitli omurga dışı nedenler sonucunda oluşur. Yapısal olmayan skolyoz rahatsızlığı zaman içerisinde kendi kendine düzelebilmektedir. Ancak skolyoza sebep olabilecek asıl nedenler ortadan kalkmadığı sürece herhangi bir şekilde düzelmez.
Yapısal skolyoz olarak bilinen rahatsızlık daha çok idiopatik olarak ortaya çıkmaktadır.
Fakat neoplastik durumlar, romatizma hastalıkları, metabolizma bozuklukları, bağ dokusu bozuklukları, nöromüsküler hastalıklar gibi çok çeşitli travmatik etkiler sonucunda da omurgada yapısal eğrilik oluşabilmektedir.
Çocuklarda Skolyoz Ne Sıklıkta Görülür?
İdiopatik skolyoz olarak bilinen rahatsızlık genel anlamda eğriliğin fark edildiği yaşa göre sınıflanır. Çocuklarda görülen skolyoz oranı %1’dir. Ancak çocuk büyümeye başladıkça özellikle ergenlik çağına girdikçe vücudunun hızlı bir şekilde büyümesi skolyozun ilerlemesine de neden olur. Eğer ergenlik döneminde skolyoz fark edilmezse ve önüne geçilebilecek tedaviler uygulanmazsa erişkinlik döneminde oldukça büyük sıkıntılar ve zorluklar yaşanabilir. Bu nedenle özellikle genetik olarak yatkın olan ebeveynler mutlaka çocuklarını ergenlik döneminde doktora götürmelidir. Erken teşhis her zaman skolyozun önüne geçebilecek bir durumdur.
Skolyoz Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Omurga eğriliğinin ileri derecede olması bir süre sonra skolyoz ameliyatı olarak son evre tedavi yöntemine geçilir. Skolyoz ameliyatı aslında tamamen hastaya göre belirlenir. Skolyoz ameliyatlarından tercih edilen yöntemlerden biri Spinal fizyondur. Bu işlem de genel anlamda omurgada bulunan eğriliği düzeltebilmek amacıyla iki ya da daha fazla omur kemiğini belirli malzemeler ile birleştirilerek tek bir kemik haline getirilmektedir. Bu yöntemde hastanın omurgasına çubuk ve vida yerleştirilmesiyle yapılır.
Çubuk ya da vida yerleştirme işlemi gerçekleştirildikten sonra işlemin yapıldığı bölgeye grifti denilen küçük kemik parçaları eklenir. Bu sayede omurga kemikleri bir araya gelebilir. Bu anlamda kemikler büyüyerek tek bir kemik haline alır. Böylece zamanla omurga eski duruşuna gelir.
Skolyoz Ameliyatında Hareket Kısıtlılığı
Skolyoz ameliyatında tercih edilen çubuk ve vida omurgaya sabitlendiği için bir süre boyunca burada durması gerekir. Bu anlamda skolyoz ameliyatı sonrası hareket kısıtlılığı belirli bir süreyi alabilir. Hareket kısıtlılığı maksimum 12 aya kadar sürmektedir. Ancak bu hareket kısıtlılığı genel anlamda ileri derece hareket olarak söylenebilir.
Skolyoz ameliyatı sonrasında hastalar genel anlamda 12 saat ila 24 saat içerisinde hareket ettirilmelidir.
Aksi taktirde kaslarda güçsüzleşme oluşabilir. Ancak bu hareketlilik çok ileri düzeyde bir hareketlilik değildir. Ameliyattan sonra üç ya da beş gün içerisinde hasta taburcu edilir. Ardından hasta yavaş yürüyüşlere başlar.
Ameliyattan bir ay sonra hasta rutin hayatına dönebilmektedir. Ancak spor aktiviteleri gibi ileri düzeyde hareket etmemesi gerekir. Tamamen hareket etmesi hastanın sağlık durumuna göre ve ameliyatın gidişatına göre belirlenir. Bu anlamda ne zaman tam hareketlilik olacağı doktor tarafından belirlenir. Doktorun söylemediği bir hareketin yapılmaması da oldukça önemlidir.
Skolyoz Belirtileri Nelerdir?
Skolyoz ameliyatı zor bir ameliyat olduğu için bu anlamda hastaların belirtileri çok dikkat etmesi gerekir. En küçük belirti görüldüğü anda doktora gidilirse ve teşhis konulursa bu anlamda verilebilecek diğer tedaviler uygulanır.
Skolyoz tedavileri ameliyat derecesine gelmediği sürece kolaydır. Ancak skolyoz cerrahisi ile hareket kısıtlılığı gibi çok zor durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle belitlere dikkat edilmelidir. Ancak genel anlamda skolyoz ileri duruma geldiği zaman kendini belli eder.
Kaslarda esneklik kaybı, karın ve sırt kaslarında zayıflık, belirli fiziksel aktiviteler sonucunda bel ağrısının ortaya çıkması gibi durumlar skolyoz belirtileri arasında yer alır. Aynı zamanda sık solunum yolu enfeksiyonu, yüzeyel soluma, depresif duygu durumu ve çeşitli ruhsal hastalıklar da skolyoz belirtileri arasında olabilir. Skolyoz kendini en çok karşıdan bakıldığında belli eder. Kişinin duruşunda bir tarafa doğru eğrilik şeklinde görülür.
Skolyoz ameliyatı riskleri mutlaka kişi ameliyat olmadan önce karar verilmesi gereken bir konudur. Bu ameliyat omurga bölgesinde uygulanacak cerrahi bir işlemdir. Bu anlamda sinir köklerinin bulunduğu hassas bir süreci kapsamaktadır.
İşlem esnasında herhangi bir sinirin zarar görmesi nörolojik sorunlara veya sadece sebep olabilir. Bununla beraber skolyoz ameliyatı ile hareketleri kısıtlılığı gibi durumlar da söz konusudur. Bu ne kadar geçici olsa da kişiler eskisi kadar rahat bir şekilde hareket edemeyebilir. Bununla beraber ameliyat esnasında sinir hasarı, kan kaybı, enfeksiyon ve mesane sorunları gibi çeşitli komplikasyonları da görebilir.
Skolyoz Ameliyatı Sonrası Yapılması Gerekenler
Skolyoz ameliyatından sonra bazı durumlara dikkat etmek gerekir. Ancak ilk olarak bilmelidir ki skolyoz ameliyatının iyileşme süreci tamamen kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Bu süreçte hastanın genel durumu ve ameliyatın türü en önemli faktörlerden biridir.
Hastalar özellikle ilk birkaç hafta eğilmemelidir. Bununla beraber aşırı fiziksel aktiviteler, ağırlık kaldırmama ve araç kullanma gibi durumlara dikkat etmek oldukça önemlidir. Genel anlamda doktorun söylediği her türlü yasağa sadık olmak oldukça önemlidir. Eğer korse önerildiyse skolyozda hareket kısıtlılığı sürecini azaltmak için bu anlamda korse kullanımı da gerekir. Ameliyat sonrasında bazı egzersizler de önerilebilmektedir. Bu egzersizler de hareket kısıtlılığını azaltmak için önemli faktörler arasında yer alır.
