Travma sonrası kas iskelet sistemi yaralanmaları çeşitli seviyelerde meydana gelebilmektedir. Bunlar basit yumuşak doku yaralanmaları şeklinde olabileceği gibi hayatı tehdit eden damar yaralanmalarının da eşlik ettiği kırıklar olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Bu yaralanmalarda soğuk uygulama,yüksekte tutma, elastik bandaj ve kompresyon gibi yöntemlerle basit yumuşak doku yaralanmalarını tedavi etmek mümkün olabilmektedir.Bazı durumlarda uzun süreli alçı-atel uygulamaları da yaralanmanın boyutuna göre gerekebilmektedir.
Ortopedik travmatolojide özellikle kırık gelişen durumlarda, hastanın olabildiğince erken hareketlenmesini sağlamak amacı ile modern cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.Bu cerrahi yöntemler ile hedef kırıkta olabildiğince kırık öncesi pozisyona ulaşmak,sağlam bir tespit elde etmek ve en erken sürede hareket başlamaktır.Bu şekilde hem uzun süren hareketsizlik ve buna bağlı sorunların önüne geçilmiş olunur hem de hastanın yaşam konforunun en üst düzeyde tutulması hedeflenir.
Kırıkla sonuçlanan travmalar sonrası hasta yaşam konforunu en üst düzeyde tutmak amacıyla gelişen modern cerrahi tespit yöntemleri ile hem kırık redüksiyonunda daha iyi sonuçlar elde etme şansı yakalanmıştır hem de hastaların hareketsiz kalma süreleri de giderek azalmıştır.Böylelikle hastalar daha erken süreçte normal yaşantılarına dönme imkanı bulmuştur.
Uzun süreli alçı atel uygulamaları sonrasında hem istenen kırık öncesi pozisyonu yakalamada zorluklar,kırık tespitinin yetersizliğine bağlı sorunlar ve hareketin geç başlanmasına bağlı olarak kaslarda zayıflama,eklem hareket kısıtlılıkları,kemik erimesi gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır.Tarihsel açıdan alçı ve atel uygulamalarının önemi kesinlikle hafife alınmamalıdır.Bu amaçla fayda-zarar dengesi her hasta için ayrı ayrı değerlendirilerek tedavi şekline karar verilmelidir.
Günümüzde insanların en erken sürede kendilerini sosyal yaşam içinde görme arzuları ve hareketsizliğin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacı ile uygulanan modern kırık tedavi yöntemleri ile hastaların bir an evvel iş ve sosyal yaşantılarına döndürme çabaları da gelişen teknoloji ile paralellik göstermektedir.
Gelişen implant teknolojisi ile birlikte çok küçük kesilerden yapılabilen kırık tedavisi ile birlikte hem kırık ilişkili sistemik sorunların önüne geçilmiş olunur hem de hastanın olması gereken aktivite düzeyine bir an evvel ulaşması sağlanır.