Bel ağrısı günlük yaşamı etkileyen en önemli sorunların başında gelmektedir. Radiküler semptomlar (etkilenen sinir kök bulguları) ile birliktelik göstermesi de söz konusu olabilir. Günlük yaşantıda en önemli iş gücü kaybı nedenlerinin başında gelmektedir.
Genel tedavi yaklaşımı açısından bel ağrısı yakınmaları olan hastaların çok büyük bir kısmı konservatif tedavi dediğimiz cerrahi dışı yöntemlerden fayda görmektedir (SPORT).Bu konservatif tedavi modalitelerine ilaç tedavisi, fiziksel tedavi ve rehabilitasyon, epidural enjeksiyonlar, radyofrekans ablasyon vb örnek olarak verilebilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları aksiyel boyun, sırt ve bel ağrılarının cerrahi dışı tedavisinde çekirdek öneme sahiptir. Tüm bu tedavi yöntemlerine cevap vermeyen dirençli ağrı ya da nörolojik kayıp gelişen hastalarda ise mevcut zararın korunması ya da daha da ilerlememesi için cerrahi tedaviye başvurmak durumunda kalınabilir.
Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uygulamaları &Karyopraktik
Fiziksel tıp uygulamaları ; hareket açıklığı, germe, kondüsyon egzersizleri aerobik egzersizleri kapsamaktadır. Mobilizasyon ile sinovyal dokunun ve kasların rahatlaması, adezyon denilen anormal yapışıklıkların giderilmesi, endorfin salgılanması gibi etkileri ile katkıda bulunmaktadır. Fleksiyon ve ekstansiyon bazlı egzersizlerle birlikte karın ve pelvik taban kasları güçlendirme egzersizleri yardımı ile ideal lomber eğriliğin sağlanması , büyük çoğunlukla ağrının kaynağı olan diskin aşırı yüklenmeden kurtarılması hedeflenmektedir. Aerobik egzersizlerin (bisiklet,yüzme vb.) günlük aktivitelere eklenmesi ile hem kuvvetlendirme yapılmış olur hem de kilo kaybına katkı sağlar.
Kayropraktik, travma, onkolojik ya da romatizmal kaynaklı olmayan, aksiyel bel, sırt, boyun ağrısında kullanılan bir sağlık mesleğidir. Eski yunanca elle tedavi anlamına gelmektedir. Fiziksel tedavi ve rehabilitasyon dalı ile eşgüdümlü olarak çalışarak günümüzde omurga hastalıklarının cerrahi dışı tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Pasif olarak hareket açıklığı sağlanmaya çalışılır. Akut bel ağrısı tedavisinde rehabilitasyona benzer sonuçlar bildirilmiştir ancak kronik bel boyun ağrılarında tedavi sonuçları net değildir. Servikal omurga kanal darlığına eşlik eden kök basısı omurilik basısı varlığında yapılmaması gerektiği savunulmaktadır.
İlaç Tedavisi
Fiziksel tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları sonrasında akut spinal ağrılar genellikle kontrol edilebildiği için ilaç uygulamaları ikincil bir rol üstlenmektedir. Asetaminofen ağrı kesici özelliği ile bu ağrılarda kullanılabilecek bir ilaç grubudur. Antienflamatuar etkisi minimaldir. Karaciğere toksik etkileri olabilmektedir. Steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar güçlü antienflamatuar etkinlikle beraber iyi analjezik etkinlikleri vardır. Böbrek fonksiyonlarında bozulmalara yol açabilme, mide ülseri gibi potansiyel tehlikeleri de mevcuttur. COX 2 steroid olmayan antienflamatuar ilaç gruplarının yan etki profili diğer steroid olmayan antienflamatuarlara göre az gözükse de uzun süre kullanımlarında kalp problemlerine yol açabildikleri bildirilmiştir.
Bunların yanında spinal ağrının tedavisinde opiat türevleri, kas gevşeticiler, antidepresan ilaçlar, antiepileptik ilaçlar, oral steroidler gibi her hastaya özgü olarak düzenlenmesi gereken ilaç tedavileri mevcuttur. Bu ilaçlar ile ilişkili yan etki profilinin doğuracağı sorunlar nedeni ile uzman tarafından reçete edilmeden kullanılmamalıdırlar.
Epidural Steroid Enjeksiyonu
Epidural steroid enjeksiyonlar (ESE) 1950 ’li yıllardan günümüze kadar radiküler (kök) ağrılar ve kanal darlığı semtomlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Servikal (boyun), torakal (sırt) ve lomber (bel) bölgelerine uygulanabilmektedir. Epidural boşluğa ulaşmak için translaminar, transforaminal ya da kaudal yaklaşımlar kullanılmaktadır. ESE primer endikasyonu diğer medikal tedavilere yanıt alınamamış kök ağrıları ve kladikasyondur. Ağrının çözümlenmesi yanında tanısal olarak da ESE faydalıdır. ESE ile sinir basısına bağlı ağrının giderilmesi mümkün olmakla birlikte mekanik ağrı ya da somatik ağrı ESE ye yanıt vermemektedir.
ESE, girişimsel işlem ile ilgili olarak omurilik zarının delinmesi ve buna bağlı olarak beyin omurilik sıvısı kaçağının meydana gelmesi, kan sulandırıcı kullanımı öyküsü ile alakalı olarak kanama, sinir hasarı, enfeksiyon ve steroide lokal-sistemik reaksiyonlar gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.
ESE tekrar edilebilen bir uygulamadır. İlk uygulama sonrası ağrının gerilemesi önemli bir işarettir. Yılda 3-4 kez uygulama yeterli olabilmektedir. Bu tekrar uygulamalarla alınması gereken steroid dozunun aşılmaması gerekmektedir. Bel fıtığı tedavisinde cerrahi gereksinimi azalttığını gösteren çalışmalar olsa da dar kanal tedavisi için cerrahi gereksinimini aynı oranda azalttığı gösterilememiştir. Tekrarlanan transforaminal enjeksiyonlar özellikle yana doğru olan fıtıklaşmalarda etkili olabilmektedir.