Omurgayı Tutan Romatizmal Durumlar
Birçok kişi tarafından omurga romatizması adıyla bilinen Ankilozan Spondilit iltihap temelli romatizma hastalığıdır.
Omurga romatizması daha çok ergenlik ve erken erişkinlikte ortaya çıkar. Zamanla ilerleyen ve ağrılı kronik bir hastalıktır. Hastalığın ileri zamanlarında omurgada öne doğru bükülmeye başlar. Omurga aralıkları birleşir. Böylece ağrı daha da çekilmez hale gelir. Omurganın alt ucu ile beraber leğen kemiği arasında yer alan eklemleri de etkileyebilir. Ankilozan spondilit hastalarının hastalığa bağlı şikayetleri her geçen gün artır. Yaşam kalitesinde düşüş meydana gelir.
Ankilozan Spondilit Kimlerde Görülür?
Kronik hastalıklar arasında yerini alan Ankilozan Spondilit genellikle erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazladır. Genetik faktörler bu hastalıkla belirleyicidir. Ankilozan Spondilit erkeklerde daha sık görüldüğü görülmesinin yanında daha hızlı ilerler. Mikrobik olmayan iltihaplı romatizma problemleri birçok kadında bulunur.
Sıklıkla omurga, göğüs kafesi, diz, el ve ayak bileklerinde iltihaplanma meydana gelir. Ankilozan Spondilit problemlerine tam olarak neyin sebep olduğu bilmemektedir. Sorunlar laboratuvar testi ile tespit edilir. Türkiye’de Ankilozan Spondilit tanısı konmuş kişilerin büyük bölümü HLA-B27 genini taşımaktadır. Avrupa ülkelerinde bu oran çok daha yüksektir.
Ankilozan Spondilit’in Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri genel olarak geç ergenlik dönemde ya da erken erişkinlikte başlamaktadır. 40 yaşından sonra ya da çocukluk çağında da başlayabilir. Erkeklerde daha sık ortaya çıkacaktır. Sistemik bir hastalık olması sebebiyle kas-iskelet sistemi dışında diğer organlarda da tutulum ortaya çıkabilir. Ankilozan spondilit hastalığının belirtileri;
Üç aydan uzun süren ağrılar,
İstirahatle daha çok artan ve hareketle azalan,
Bel, kalça, sırt ve boyun ağrıların artması,
Gece yarısında uykudan uyandıran kalça problemleri,
30 dakikadan uzun süren sabah ağrıları bu hastalığın nedenleri arasındadır.
Halk arasında omurga romatizması olarak bilinen Ankilozan Spondilit, genç yaşlarda ortaya çıkar. Omurga ve kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen bu ağrı iltihaplı bir romatizma türüdür. İltihaplanma nedeniyle iki kemik birleşerek tek bir kemik haline dönüşür. Sakroiliak eklem yani omurganın alt kısmıyla leğen kemiklerinin arasında kalan alan çoğunlukla ilk olarak etkilenecektir.
Zamanla hastalığın ilerlemesi sonrasında tüm omurga boyunca etkisini gösterecektir. Hastanın başta bel kısmı olmak üzere farklı eklemler üzerinde iltihaplanma oluşabilir. Bu duruma bağlı hareket kısıtlanmaları ortaya çıkar. Omurganın alt kısmından başlayarak boyun bölgesine kadar tüm disk kenarlarında da görülür.
Omurganın üst bölümünde ön tarafa doğru eğrilik ortaya çıkar. Hayat kalitesini düşüren bu hastalığın seyri kişilere göre değişebilir. Hastaların büyük bölümü kendi başlarına hayatlarına devam etseler bile hastalık ilerleme gösterdiği zaman hareket kısıtlanabilir. Genel olarak hastalığın seyri standart ilerlese bile ara sıra atak dönemleri ile alevlenir.
AS Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalık sinsi seyirli olarak öne çıkar. Sabah tutukluğu gelişene kadar hastaların belirgin şikayetleri bulunmamaktadır. Hastalar genel olarak sabah tutukluğu ve hareket kısıtlılıkları şikayeti ile hekime başvuracaktır. Bu şikayetlerle başvuru yapan erişkin erkek hastalarda ankilozan spondilit hastalığı tanıyla belirlenir.
Hasta hikayesi en önemli konulardan bir tanesidir. Genetik geçişli bir hastalık olması nedeniyle hastanın aile hikayesi de büyük öneme sahip olmaktadır. Fizik muayene sırasında bu hastalığın başladığı sakroiliyak eklemler üzerine uygulanan bası manevraları da hassasiyeti belirler. Eğer kamburluk ve eğilme sorunları bulunuyorsa dereceleri ölçmek gerekir.
Hastalığın tanısı için kan değerlerine bakılmalıdır. Kan üzerinde iltihap değerini gösteren CRP ve eritrosit sedimentasyon hızı yapılan testlerden bir tanesidir. Bu iltihap belirtileri ankilozan spondilitte oranının yüksek olduğunu gösterir. Bu yüzden tüm hastalarda tanı amaçlı radyolojik görüntüleme tekniklerine başvurulur. Ankilozan spondilit tanısının en doğru şekilde konması için görüntüleme tekniği kullanılır. Sakroiliyak grafi ile tanı konulamayan hastalarda tedavi yanıtının belirlenmesi planlanan hastalarda MR incelemesine gerek duyulmaz.
Ankilozan Spondilit İle Hangi Komplikasyonlar Görülür?
Şiddetli ankilozan spondilit vakalarında, vücut üzerinde hasar gören kemik yapılarını iyileştirmek için kemik dokusu oluşturulur. Ortaya çıkacak kemik dokusu omurlar arasındaki boşluğu kademeli olarak kaplamaktadır. Kişinin omurgasının bu bölümü sertleşir ve esnekliğini yitirir.
Ankilozan spondilitin en yaygın komplikasyonlarından bir tanesi de ani başlayan ve hızlı gelişen görme sorunlarıdır. Bu semptomları gören kişilerin bir an önce göz doktoruna başvurması gerekir.
Bazı vakalarda ise kişilerin kemikleri, ankilozan spondilitin erken evrelerinde inceleme altına alınır. Zayıf hale gelen omurlar parçalanır ve bireyin eğik duruşunu ağır hale gelir. Bu parçalanmaya sıkıştırma kırılması adı verilir.
AS Nasıl Tedavi Edilir?
Ankilozan spondilit tedavisi bulunmamaktadır. Yapılacak tedavinin amacı ağrı ve tutukluğu gidermektir. Ayrıca ileride kalıcı sakatlıkları ve bununla ilişkili istenmeyen etkileri engellemektedir. Genel olarak şu tedavi uygulamalarından destek alınır.
İlaç Tedavileri
Steroid etkisi bulunmayan antiinflamatuar ilaçlar sıklıkla tercih edilir. NSAİİ’ler erken ve hafif hastalarda tek başına yeterlidir. Omurga dışı eklem tutulma problemleriin olduğu hastalarda ikinci basamak sülfasalazin ve metotreksat tedavisi uygulanabilir.
Anti-tümör nekroz faktör tedavileri NSAİİ’ler ve diğer tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda kullanılır. Bu tedaviler isse damardan ya da cilt altından uygulanır.
Fizik Tedavi
Günlük egzersizler, doğru duruşun korunması ve göğüs kafesi esnemesinin sürdürülebilmesi için tercih edilir.
Akciğerlerin genişleme kapasitesini koruması nedeniyle egzersiz programı içinde yüzme tercih edilebilir. Pilates gibi esneme egzersizleri ile eklem aralıklarının hareketliliğini koruyabilirsiniz. Hastalığın göğüs kafesi ve akciğerler üzerinde bulunan potansiyel riskleri de göz önüne almak gerekir.
Kalsiyumdan zengin beslenmeye önem vermelisiniz. 18-50 yaş arası kadın ve erkeklerin günlük kalsiyum alımı 1000 mg altında olmamalıdır. Kalsiyum emiliminin yeterli olabilmesi adına D vitaminine ihtiyaç duyabilirsiniz. Güneşlenerek veya vitamin D eksikliği varsa kullanabilirsiniz.
AS Tedavisinde Cerrahinin Yeri Var Mıdır?
Ciddi ağrı ve hareket problemi bulunan hastalarda total kalça protezi uygulanabilir. Bazı ileri şekil bozukluklarında ise, omurga cerrahisinden destek alınır. Yine omurgadaki şekil bozuklukları, kanal darlıklarına bağlı olarak görülen nörolojik hasarları gidermeye yönelik cerrahi girişimler yapılabilir.
Bel romatizması adıyla bilinen ankilozan spondilit, omurga ve kalça kemiğindeki eklemin iltihaplanması nedeniyle kişide kambur bir görüntü ortaya çıkar. Bel, sırt, boyun ve kalçadaki ağrı ile kendisini gösteren hastalık belirtileri kişilere göre değişebilir. Bağışıklık sisteminin aşırı şekilde çalışıp kendi dokularına saldırması nedeniyle görülen ankilozan spondilit daha çok genç erkek ve kadınlarda ortaya çıkar. Ankilozan tedavisi genellikle ilaç ve fizik tedavi uygulamalarını bulundurur.