Omurga Kırıklarının Cerrahi Dışı Tedavi Yöntemleri

Omurga kırıklarının tedavi yöntemleri, kişilerin durumuna ve kırığın şiddetine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Omurga kırıklarının cerrahi dışı tedavi yöntemleri ve cerrahi yöntemler olmak üzere iki farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır.
Cerrahi olmayan tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, fiziksel rehabilitasyon, korse ya da alıcı tedavisi, enstrümentasyon ve füzyon yer almaktadır. İlaç tedavisi genellikle ağrıyı hafifletmek hastanın yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır. Bu nedenle ağrı kesici ilaçlar sıklıkla reçete edilmektedir. İstirahat, omurganın iyileşmesi için oldukça önemlidir. Kişiler doktorun önerisine göre bir süre boyunca hareketsiz kalabilir ya da belirli hareketleri yapabilirler. Fiziksel rehabilitasyon, omurga kırıkları tedavi edildikten sonra kas gücünün tekrardan eskisi gibi olması için uygulanan bir yöntemdir.

Omurga Kırıkları Nerelerde Olur?

Omurgası ile ilgili sorun yaşayan birçok kişinin merak ettiği soru omurga kırıkları nerelerde olur? Omurga kırıkları, omurganın farklı yerlerinde oluşabilmektedir ve bu durum kişinin yaşamını büyük oranda etkileyebilmektedir. Omurganın üç ana bölümü bulunmaktadır. Bunlar boyun, göğüs ve beldir. Omurga kırıkları genellikle bu bölgelerin bir ya da birden fazla yerinde gerçekleşebilmektedir.
Boyun bölgesinde meydana gelen kırıklar, boyun hareketlerini kısıtlayabilir ve sinir hasarı oluşturarak felce neden olabilmektedir. Göğüs bölgesinde oluşan kırıklar ise genellikle göğüs boşluğunu daraltarak solunum güçlüğüne neden olmaktadır. Bel kısmındaki kırıklarda hareketleri kısıtlayabilir ve ağrılı semptomlar ile meydana çıkabilmektedir.

Omurga Kırığı Nedenleri Nelerdir?

Omurga kırıklarının oluşmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Omurga kırığı nedenleri ile ilgili bir sıralama yapacak olursak;
Omurga kırıklarının en büyük nedenlerinden biri travmalardır. Düşmeler, trafik kazalar, spor yaralanmaları ya da şiddetli olaylar bunlardan bir kaçıdır.
Kanser hücrelerinin kemik dokusuna yayılması, özellikle omurga kemiklerinde zayıflığa neden olabilmektedir.

Kemik yoğunluğunun azalması ile ortaya çıkan Osteoporoz hastalığı, kemikleri zayıflatarak daha kolay kırılmasına neden olmaktadır.
Omurga enfeksiyonları, özellikle vertebral disklerde iltihaplanma ve kemik erimesine neden olarak omurganın kırılmasına neden olabilmektedir.
Doğuştan meydana gelen omurga anormallikleri, omurgayı zayıf ve kırılgan hale getirebilmektedir. Bu durumlar, kişilerin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerle omurga kırığı yaşamasına neden olabilmektedir.

Omurga Kırıklarının Belirtileri Nelerdir?

Omurga kırıklarının fark edilmesi, kişiden kişiye ve ve kırığın şiddetine göre değişiklik göstermektedir. Genel olarak ortaya çıkan bazı belirtiler bulunmaktadır. Omurga kırıklarının belirtileri ile ilgili bir sıralama yapacak olursak;
Omurga bölgesinde ağrı en önemli belirtilerden biridir. Bu ağrı hızla artabilir ya da azalabilir.
Bu kırığa sahip olan kişiler genellikle hareket sınırlılığını yaşamaktadır. Kırık yüzünden omurganın normal fonksiyonları bozulduğu için kişiler rahat hareket edemeyebilir.
Bazı zamanlarda omurga kırığına bağlı olarak basınç oluşması nedeni ile iç organlar zarar görebilmektedir. Bu durum, idrar yapmada zorluk, kabızlık ve sindirim sorunları olarak ortaya çıkabilmektedir.
Sinirlerin ve omuriliğin etkilendiği durumlarda karıncalanma, uyuşma ya da zayıflık gibi semptomlar ortaya çıkabilmektedir.

Omurilik yaralanmaları sonucunda felç olunabilmektedir. Kırığın omuriliği nasıl etkilediğine bağlı olarak bacaklarda ya da hem bacaklarda hem de kolların altında meydana gelebilmektedir.
Torasik omurga kırıkları, sırt ya da göğüs bölgesinde ağrıya neden olabilmektedir. Bu ağrı nefes aldıkça artış gösterebilmektedir.

Omurga Kırıklarında Tanı Nasıl Konur?

Omurga kırıklarının doğru tespit edilmesi, etkili tedavi yöntemlerinin uygulanabilmesi için oldukça önemlidir. İlk olarak hastanın şikayetleri ve yaşadığı travmanın detayları incelenir. Ardından fiziksel muayene yapılarak omurgada herhangi bir eğrilik, hareket sınırlılığı ya da hassasiyet olup olmadığı kontrol edilir.

Tanı sürecinin sonraki aşamasında ise görüntüleme teknikleri kullanılır. Radyografi, omurga kırıklarının teşhis edilmesi için kullanılan bir yöntemdir ve kırığın tam konumunun tespit edilmesi için kullanılır. Eğer sinir sistemi ile ilgili belirtiler bulunmuşsa ya da hastanın şiddetli ağrısı varsa omurga kırığı tespiti için ek testlere de ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu testler arasında elektromiiyografi ve sinir iletim çalışmaları bulunmaktadır. Bunlar sinir hasarının derecesini ve etkilenen bölgelerin belirlenmesine yardımcı olmaktadır.

Omurga Kırıklarının Tipleri Nelerdir?

Omurga kırıklarının tipleri üçe ayrılmaktadır. Bunlardan ilki çökme kırıklardır. Çok şiddetli olmayan travmalar sonrasında meydana gelen bu kırık tipinde çoğunlukla herhangi bir sinir hasarı gelişmemektedir. Yaşlılarda kemik erimesine bağlı olarak görülen ve bazen herhangi bir durum olmadan gelişen bu kırıkta en önemli belirti ağrıdır.

Bir diğer tipte patlama kırıklarıdır. Bu kırık tipi, çökme kırık tipinden daha ciddidir. Kırık parçalar omurilik kanalına doğru taşarak baskı yapabilir ve bu şekilde omurilikte zedelenmeler meydana gelebilmektedir.
Kırıklı çıkıklarda diğer kırık tiplerinden biridir. Bu omurgaya farklı açılardan gelen şiddetli travmalar sonrasında oluşan kırık tipidir ve sonucunda sinir hasarı oluşmaktadır. Bu şekilde etkilenen omurga seviyesine göre kısmi güç kaybı ya da felç yaşanabilmektedir.

Omurga Kırığı Olan Kişiler Nasıl Yatmalı?

Omurga kırığına sahip olan bir kişinin yatış pozisyonu, kırığın türüne, yerine ve şiddetine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Öncelikle omurga kırığı olan kişiler, doktorun talimatına uymak zorundadır. Doktorunuz, hangi yatış pozisyonunun sizin için uygun olduğunu belirleyecektir.

Omurga kırığının türü ve yeri, yatış pozisyonunu etkilemektedir. Örneğin boyun bölgesindeki kırıklar, farklı bir yatış pozisyonu gerektirmektedir. Bel bölgesindeki kırıklar için ise farklı bir yaklaşım gereklidir.
Omurga kırığı olan kişilerin kullandığı sırtlık, boyunluk ya da korse gibi ekipmanlar, yatış pozisyonunu etkilemektedir. Bu ekipmanların kullanımını doktorunuzun önerdiği şekilde yapmalısınız.
Omurga kırığı yaşayan kişilerin yatış pozisyonu, konfor ve destek sağlamalıdır. Acıya ya da rahatsızlığa neden olan pozisyonlardan kaçınılmalıdır. Yatış pozisyonu, dolaşım ve solunum sistemlerini en az etkileyecek şekilde olmalıdır.